1xbetm.info hipas.info wiibet.com mariobet giriş restbetcdn.com

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Türkiye Yüz Yılı Umutları...

Birçok yazımızda; dünyanın tepesinde, dünyayı yöneten ekoller arasında, küresel ölçekli şirketlerde neler olup bitiyor, neyin kavgaları yapılıyor, kim kimlerle yürüyor, dünyada akan yaşların, yapılan sömürülerin, çıkartılan savaşların, akan kanların arka planlarına bakarak, Türkiye’yi, Türk Cumhuriyetlerini, Ümmet coğrafyasını anlatmaya çalıştık. Yazdıklarımızla; genç kardeşlerimizi düşünmeye, araştırmaya, sorular sormaya sevk etmek istedik. Ezberler bozulsun, ezberdekiler bulansın, torular çöksün ve zihin fırtınaları çıksın, doğrular görünsün istedik...

Ezberletilmiş bakış açıları dışında, özgür bir zihinle Türkiye’ye dışardan bakarak, enerji, maden, silah ve para hareketleri üzerinden 28 Mayıs seçimini anlatmaya çalıştık. Kurgulanan denge siyasetiyle, Türkiye’nin stratejik derinlikleriyle yenidünyanın aktörlerinden olacağını ve bu yürüyüşe de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la devam edeceğini yazdık, çizdik; duyanlara, duymak istemeyenlere, sağırlara, körlere ve birbirini ağırlayanlara anlattık. Birileri gözlerini kapatıp, seslerini kısarken, birileri Reisin uçağı aşağı doğru pik yapıyor derlerken, birileri saf değiştirme dertlerine düşmüşken biz bunları yüksek sesle söylemeye devam ediyorduk. Şükürler olsun yanılmadık...

Bu gün devamla, seçim sonrası Türkiye Yüz Yılı ilk adımlarına bakalım ve geleceğin büyük fotoğrafını çekmeye çalışım. Dem kokulu çayımızı keyifle yudumlayıp haydeee diyerek başlayalım...

Dünyanın tepesine kabus gibi çöken 13 Ailenin küresel iki ekolü (ABD ve Avrupa) Türkiye’de sokağın, mutfağın, ekonominin tansiyonunu yükselttikçe yükseltip, çıkaracakları kaoslarla Türkiye’nin yol aldığı ekseni ve yönünü 28 Mayıs seçimleriyle değiştirme derdine düşmüştüler...

Ne yaptıysalar tutturamadılar, yangınlar, kaoslar çıkaramadılar ve sonuçta seçimi Erdoğan kazandı. Türkiye kendi yüz yılına adım atarak kendi yolunda yürümeye başladı. Seçim süreci boyunca mangalda kül bırakmayacağı düşünülen küresel ayarlarla kaotik tansiyonlar bir anda bitirilerek, ardı sıra bu iki küresel ekolün temsilcileri özür mahiyetinde, kutlama tebriklerini-hele ki birçoğu Türkçe kutlama tebriklerini yayınlıyor. Bir kısmı da şahsen telefon açarak tebrik ediyor, birlikte çalışma kara sevdalarına düşüyorlardı...

Neler oluyordu böyle? Birileri için enteresan gelse de bizim için normal ve olması gereken şeylerdi aslında bunlar, hiç şaşırmadan gülmeye devam ediyorduk, keyifler çatarak...

Seçimi kazananının resmi ilanından sonra olup bitenlere baktığımızda yenidünyada köklü büyük devlet anlayışının refleksleri gösteriliyor, yapılması gerekenler hiç vakit kaybetmeden bir plan ve program dâhilinde yapılıyordu...

Türkiye’ye yeni bir dinamizm, yeni bir gayret, yeni bir direnç gelmiş, Türkiye’nin başkenti umut ışıklarıyla aydınlanır olmuştu. Tüm dünyaya dönerek; 78 ülke ile 21 Devlet Başkanı ile 13 Başbakanı ile Türk Devlet Teşkilatı ile NATO ve İslam Teşkilatları ile kalıcı ve güçlü mesajlar veriliyordu...

Türkiye’nin Türkiye Yüz Yılına kimler katılmıyordu ki; Orta Asya’dan Orta Doğuya, Balkanlardan Avrupa’ya, Afrika’dan Güney Amerika’ya yeni bir soluk, güçlü bir sesle yenidünyada bizde varız ve tüm gönül dostlarımızla beraberiz deniliyordu...

Gönül coğrafyalarımızda umut ışıkları doğuyor, umut güneşleri bu coğrafyalardan yeniden yükselirken, eskiyle yeni harmanlanarak imparatorluğun yeni versiyonu ile yola birlikte devam edileceği tüm dünyaya, özellikle dünyanın başına çöreklenen 13 Ailenin kardeş iki ekolüne ilan ediliyordu...

Bir yerde meydan okumaydı bu hal, bir yerde bizde varız çıkışıydı bu hal, bir yerde hakkın batıla dönük zaferiydi bu hal, bir yerde hak medeniyetinin küllerinden doğuşuydu bu hal, bir yerde insanlığı, kardeşliği, iyilik ve güzellikleri büyütme, paylaşma ve yeryüzü mabedini yeniden inşa ve ihya haliydi bu hal...  

İçeriye döndüğümüzde ister dışardan, isterse içerden birileri koro halinde ne derse desin hiç birine takılmadan Çankaya köşkünden verilen mesajlarla eski Türkiye ile yeni Türkiye’nin bir bütün olarak bu coğrafyanın kalıcı unsurları, Türk Cumhuriyetlerini, ümmet coğrafyalarının kucaklayıcısı olacağını tüm dünyaya duyurması da başka güzellikteydi...

Türkiye YüzYılı yeni Cumhurbaşkanı kabinesinin ilanıyla; özellikle Dışişleri Bakanı, Maliye Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Meclis Başkanı, MİT Başkanı ve de Merkez Bankası Başkanı atamaları özelinde, dışişlerinden silahlı kuvvetlerine, paradan ekonomiye, Eğitimden istihbarata yeni Türkiye Yüz yılını tüm dünyaya ilan ederken, kadim değerlerden sapılmayacağını, kadim değerlerin savunulacağını ama hiç kimseyle de kavga edilmeyeceğini ve bu yürüyüşle adil bir dünyanın kurulacağının işaretlerini veriyordu...

Türkiye Yüz Yılı atılım ve açılımlarıyla tüm insanlığı kuşatacağını, haklının hakkını alacağını, emeğin, alın terinin bir değer olarak Küresel sermaye ile masaya oturulacağını, büyük devlet aklın kuşatıcı gücüyle yeni kabine ile tüm dünyaya göstermekteydi...

Türkiye, yeni yüz yılıyla insanlığı kucaklarken, 85 milyonluk Türkiye’nin elinin, aklının, yüreğinin açılarak ve büyüyerek üç kıtaya uzanacağının yansımalarını görmekteydi...

Birbiriyle kavgaya tutuşarak yeryüzünü ve ülkeleri, milletleri sömüren iki küresel ekolle kavga edilmeyeceğini, çatışmadan yürünüleceğini ama değerlerinden, haklarından da asla vaz geçilmeyeceğinin işaretlerini Türkiye Yüz Yılı açılımlarının ilk adımlarında göre biliyorduk...

Türkiye Yüz Yılı açılım ve adımlarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan kimsenin beklemediği hamlelerle yeni ufuklara, yeni denizlere yelken açarken, Türkiye’nin köklü tarihi birikimiyle, tecrübe, bilgi ve becerileriyle yenidünyada sığınılacak liman olduğunu gösteriyordu...

İngiliz Başbakanı Winston Churchill'in "Türkiye solarsa sulayın, büyürse budayın." Vasiyeti artık bundan böyle Türkiye Yüz Yılıyla çöpe atılmış ve Türkiye uzarsa budanamayacak ve sulanmak içinde hiç kurumayacak...

28 Mayıs asrın seçimi sonuçları itibarıyla hem Türkiye’de hem de dünyada ve özellikle Avrupa da derin değişim rüzgarları eştirmeye başladı. Türkiyesiz ve Erdoğan’ız yeni bir dünya kurgusu olamayacağı artık tescillendi. Kazanan Türkiye oldu ve tüm değişimler Türkiye Yüz Yılının adımlarına güç ve derman verecek...

Artık Türkiye; Türkiye Yüz Yılı ile büyük ve etkili bir devlet ihtişamı içinde imparatorluk aklıyla küresel bazda yol almaya başlayacak...

Artık bundan sonra Türkiye; söz sahibi ve saygı duyulacak bir ülke olarak zihinlere ve gönüllere kendine yer açacak...

Selam ve dua ile...

YAZARIN DİĞER YAZILARI