-
Fikret Geyik
Tarih: 15-07-2025 01:07:00
Güncelleme: 15-07-2025 01:09:00
Türkiye, tarihi bir eşikte duruyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumartesi günü yaptığı kapsamlı ve vizyoner açıklamalar, sadece bir siyasi mesaj değil; aynı zamanda yeni bir toplumsal mutabakatın ve birleştirici bir gelecek tasavvurunun manifestosudur.
"Birlik varsa, hepimiz varız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu cümlesi her şeyin özeti gibi:
“Türk, Kürt, Arap birse, beraberse o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Ayrıştıklarında, bölündüklerinde ise mağlubiyet, hezimet, hüzün vardır.”
Bu yaklaşım; etnik kimlikleri bir tehdit değil zenginlik olarak gören, ayrıştıran değil birleştiren, dışlayan değil kucaklayan bir anlayışın öncüsüdür. Malazgirt’in ruhu, Kudüs’ün vicdanı, İstiklal Savaşı’nın kararlılığı bu anlayışla yeniden hayat buluyor.
“Kürt meselesi değil, kardeşlik meselesi”
Erdoğan’ın sözleri meseleyi netleştiriyor:
“Meselen varsa konuşacağız, derdin varsa çözeceğiz. Alevi kardeşim, Kürt kardeşim; soframızda yerin hazır, sözümüzde hakkın saklı.”
Bu dil; inkârın değil tanımanın, baskının değil diyaloğun, korkunun değil güvenin önünü açıyor.
“Terör değil, kalkınma odaklı bir Türkiye”
Yıllardır enerjimizi ve kaynaklarımızı tüketen terörle mücadelede yeni bir evreye geçiliyor:
“Kaynaklarımızı terörle mücadele için değil; kalkınma, refah, müreffeh bir Türkiye için seferber edeceğiz.”
Bu sözler sadece barışı değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal kalkınmayı da müjdeliyor. Gençler artık toprağa değil, yarınlara kök salacak.
“Yasla değil, yasayla çözüme”
Süreç sadece sözle değil; hukukla, şeffaflıkla ve toplumsal uzlaşıyla şekillenecek.
Meclis’te kurulacak yeni komisyon bu sürece kurumsal bir çatı kazandıracak. AK Parti, MHP ve DEM Parti’nin ortak yürüyüşü, bu tarihi fırsatın siyasi temelini güçlendiriyor.
“Yumrukları sıkmaya gerek yok.” diyen bir liderlik anlayışı, topluma yeni bir nefes aldırıyor.
“Şehitlerimizin hatırası azizdir”
Cumhurbaşkanı, sürecin en hassas noktasına da saygıyla yaklaşıyor:
“Şehit annelerinin, babalarının ellerinden öpüyorum. Şehitlerimizin aziz hatırasına kimse el uzatamaz.”
Bu yaklaşım, geçmişin acılarını unutmadan, yeni acılara yol açmadan da bir gelecek kurulabileceğini gösteriyor.
-
Sonuç: Yeni Türkiye'nin Haritası Kardeşliktir
Bugün atılan adımlar; barışın, demokrasinin ve toplumsal huzurun teminatı olabilir. Bu süreç doğru yönetilirse; sadece terör değil, aynı zamanda güvensizlik, umutsuzluk ve kutuplaşma da sona erer.
Bu topraklarda yeniden ekilen tohum; barışın, refahın, özgürlüğün ve adaletin meyvesi olur.
Unutulmamalı ki:
Kardeşliğin büyüttüğü bir ülke, hiçbir fırtınadan yıkılmaz.
Demokrasiyle güçlenen bir millet, geleceğe güvenle yürür.
Fikret Geyik
- Terörsüz Türkiye Yolunda Tarihi Dönemeç: Barışa Giden Yol, Hepimizin Ortak Sınavıdır
- Gazze’de soykırım, Dünyada sessizlik, İsrail'e dokunulmazlık neden?
- İsrail-İran Gerilimi: Tiyatronun Ötesinde Gerçekler ve Kazanımlar
- Emperyalizme Karşı Ortak Ekonomik ve Stratejik Cephe: Erbakan'ın Rüyası Gerçek Olmalı!
- "SIRADA KİM? İRAN'IN ÇÖKÜŞÜ BÖLGENİN ÇÖKÜŞÜ OLABİLİR"
- Terörsüz Türkiye’nin Eşiğinde: Yeni Anayasa ile Barışa ve Birliğe Yolculuk
- Kentsel Dönüşüm: Van İçin Bir Zorunluluk
- Van'da barış ve Kardeşliğin mimari, Halkın Adamı: Abdulahat Arvas
- Van: Türkiye'nin Doğusunda Parlayan Bir Yıldız Olmaya Hazır
- Van: Doğunun İncisi Modern Ulaşımla Buluşmalı
- Van’ın “Çile Yolu” Hikâyesi: Sahipsiz Bir Şehrin Sessiz Çığlığı
- VAN SELAHADDİN EYYUBİ MİLLET BAHÇESİ: TARİHİ VE DOĞAYI BULUŞTURAN BİR PROJE